İmam Hüseyin’in (a.s) Varis Ziyareti
Şeyh Tusi, Misbahü’l-Müteheccid kitabında Safvan-ı Cem- mal’ın şöyle dediğini naklediyor: Hz. Sadık’tan (a.s) mevlamız Hz. Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmek için bir adab-ı ziyaret öğretmesini rica ettim. Hz. Sadık (a.s) şöyle buyurdu:
“Ey Safvan, ziyarete gitmeden önce üç gün oruç tut, üçuncü günü guslet, sonra aile fertlerini bir araya topla ve şöyle de: ‘Allahumme İnni estevdiuke…’
Hz. Hüseyin’in (a.s) haremine ulaştığında tam bir vakar, huzur-huşu içerisinde ve ağlayarak gir. Küçük adımlar at. Allah-u Teâlâ attığın her adıma karşılık sana bir Hac ve Umre sevabı yazar. “Allah-u Ekber” ve “La ilahe illellah” zikrini çok söyle. Allah’a hamdet, Peygamber’e ve İmam Hüseyin’e (a.s) rahmet gönder; Hz. Hüseyin’in (a.s) katillerine lanet et. Ehlibeyt’e zülum ve haksızlık temelini atanlardan teberri et. Hz. Hüseyin’in (a.s) mutahhar kubbesinin kapısına eriştiğinde baş ucunda dur ve şöyle de:
Not: Yakından ziyaret etmeye muvaffak olamayanlar Allah’- tan sevap umuduyla uzaktan da okuyabilirler:
السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا وَارِثَ أَدَمَ صَفْوَةِ اللَّهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا وَارِثَ
نُوحٍ نَبِيِّ اللَّهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا وَارِثَ إِبْرَاهِيمَ خَلِيلِ اللَّهِ، السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا وَارِثَ مُوسَى كَلِيمِ اللَّهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا وَارِثَ عِيسَى رُوحِ اللَّهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا وَارِثَ مُحَمَّدٍ حَبِيبٍ اللَّهِ، اَلسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا وَارِثَ أَمِيرِ الْمُؤْمِنِينَ عَلَيْهِ السَّلَامُ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا بْنَ مُحَمَّدٍ الْمُصْطَفَى السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا بْنَ عَلِيَّ الْمُرْتَضَى السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا بْنَ فَاطِمَةَ الزَّهْرَاءِ، اَلسَّلَامُ
عَلَيْكَ يَا بْنَ خَدِيجَةَ الْكُبْرَى، اَلسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا ثَارَ اللَّهِ وَابْنَ ثَارِهِ وَالْوِتْرَ الْمَوْتُورَ.
أَشْهَدُ أَنَّكَ قَدْ أَقَمْتَ الصَّلَاةَ وَأَتَيْتَ الزَّكَاةَ، وَأَمَرْتَ بِالْمَعْرُوفِ
وَنَهَيْتَ عَنِ الْمُنْكَرِ، وَأَطَعْتَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ حَتَّى أَتَاكَ الْيَقِينُ، فَلَعَنَ اللهُ أُمَّةً قَتَلَتْكَ، وَلَعَنَ اللهُ أُمَّةً ظَلَمَتْكَ، وَلَعَنَ اللهُ أُمَّةً
سَمِعَتْ بِذَالِكَ فَرَضِيَتْ بِهِ.
يَا مَوْلَايَ يَا أَبَا عَبْدِ اللَّهِ، أَشْهَدُ أَنَّكَ كُنْتَ نُورًا فِي الْأَصْلَابِ الشَّامِحَةِ، وَالْأَرْحَامِ الْمُطَهَّرَةِ، لَمْ تُنَجِّسْكَ الْجَاهِلِيَّةُ بِأَنْجَاسِهَا.
وَلَمْ تُلْبِسْكَ مِنْ مُدْلَهِمَّاتِ ثِيَابِهَا، وَأَشْهَدُ أَنَّكَ مِنْ دَعَائِمِ الدِّينِ وَأَرْكَانِ الْمُؤْمِنِينَ وَأَشْهَدُ أَنَّكَ الْإِمَامُ الْبَرُّ التَّقِيُّ الرَّضِيُّ الزَّكِيُّ الْهَادِي الْمَهْدِيُّ وَأَشْهَدُ أَنَّ الْأَثْمَةَ مِنْ وُلْدِكَ كَلِمَةُ التَّقْوَى وَأَعْلَامُ الْهُدَى، وَالْعُرْوَةُ الْوُثْقَى، وَالْحُجَّةُ عَلَى أَهْلِ الدُّنْيَا.
وَأُشْهِدُ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ وَأَنْبِيَاءَهُ وَرُسُلَهُ أَنِّي بِكُمْ مُؤْمِنٌ وَبِايَا بِكُمْ، مُوقِنٌ بِشَرَابِعِ ديني وَخَوَاتِيمِ عَمَلي، وَقَلْبِي لِقَلْبِكُمْ سِلْمٌ،
وَأَمْرِي لِأَمْرِكُمْ مُتَّبِعٌ، صَلَوَاتُ اللهِ عَلَيْكُمْ وَعَلَى أَرْوَاحِكُمْ وَعَلَى أَجْسَادِكُمْ وَعَلَى أَجْسَامِكُمْ وَعَلَى شَاهِدِكُمْ وَعَلَى غَائِبِكُمْ وَعَلَى ظَاهِرِكُمْ وَعَلَى بَاطِنِكُمْ.
Türkçe Anlamı
Selam olsun sana ey Allah’ın seçkin kulu Adem’in varisi Selam olsun sana ey Allah’ın peygamberi Nuh’un varisi. Selam olsun sana ey İbrahim Halilullah’ın varisi Selam olsun sana ey Musa Kelimullah in varisi Selam olsun sana ey İsa Ruhullah’ın varisi. Selam olsun sana ey Muhammed Habibullah’ın varisi Selam olsun sana ey Emirü’l-Muminin Veliyyullah’ın varisi Selam olsun sana ey Muhammed Mustafa’nın torunu Selam olsun sana ey Ali Murtaza’nın oğlu. Selam olsun sana ey Fatima-ı Zehra’nın oğlu. Selam olsun sana ey Hatice-i Kubra’nın torunu. Selam olsun sana ey Allah’a intisab edilen şehid, ey Allah’a intisab edilen şehidin oğlu ve ey intikamı alınmayan şehid.
Şahadet ederim ki, sen namazı ayakta tuttun, zekat verdin. iyiliği emrettin, kötülükten sakındırdın ve ölünceye dek Allah’a ve Resulü’ne itaat ettin. O halde Allah lanet etsin seni öldüren ümmete Allah lanet etsin sana zulmeden ümmete Allah lanet etsin bütün bunları duyup da razı olan ümmete.
Ey mevlam, ey Eba Abdullah! Şahadet ederim ki sen yüce sülblerde ve pak rahımlerde bulunan bir nurdun. Cahiliyet devri, tüm kirlilikleriylr seni kirletemedi ve kirli elbiselerini giydiremedi sana. Şahadet ederim ki, sen dinin direklerinden ve iman ehlinin rükünlerindensin. Şahadet ederim ki, sen iyi, takvalı, beğenilmiş, pak, hidayete erişmiş ve halkı doğru yola hidayet eden bir imamsın. Şahadet ederim ki, evlatlarından imam olanların hepsi takva nişaneleri, hidayet bayrakları, sağlam kulp ve dünya ehline Allah’ın hüccetidirler.
Allah’ı, meleklerini, peygamberlerini ve elçilerini şahid tu- tuyorum ki, ben size ve döneceğinize (ric’at edeceğinize) inanıyorum. Amelimin sonuçlarına ve dinimin hükümlerine yakinim vardır. Kalbim kalbinize bağlıdır. Amelim amelinize tabidir. Allah’ın rahmeti sizin üzerinize, sizin ruhlarınıza, cesetlerinize, cisimlerinize, aşikâr ve gizlinize, zahir ve batınınıza olsun.
Sonra mezara yaklaşıp öperek şöyle denir:
بِأَبِي أَنْتَ وَأُمِّي يَابْنَ رَسُولِ اللَّهِ بِأَبِي أَنْتَ وَأُمِّي يَا أَبَا عَبْدِ اللَّهِ، لَقَدْ عَظُمَتِ الرَّزِيَّةُ وَجَلَّتِ الْمُصِيبَةُ بِكَ عَلَيْنَا وَعَلَى جَمِيعِ أَهْلِ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ، فَلَعَنَ اللَّهُ أُمَّةً أَسْرَجَتْ وَالْجَمَتْ وَتَهَيَّاتُ لِقِتَالِكَ.
يَا مَوْلَايَ يَا أَبَا عَبْدِ اللهِ، قَصَدْتُ حَرَمَكَ، وَأَتَيْتُ إِلَى مَشْهَدِكَ، اَسْئَلُ اللَّهَ بِالشَّأْنِ الَّذِي لَكَ عِنْدَهُ وَبِالْمَحَلَّ الَّذِي لَكَ لَدَيْهِ أَنْ يُصَلِيَّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ، وَأَنْ يَجْعَلَنِي مَعَكُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ.
Türkçe Anlamı
Anam-babam sana feda olsun ey Resulullah’ın torunu. Anam-babam sana feda olsun ey Eba Abdullah! Gerçekten matemin büyüktür. Senin musibetin bize, bütün göklerdekilere ve yerlerdekilere büyüktür. Allah atlarını eyerleyip, yularlayan ve seninle savaşmaya hazırlanan gruba lanet etsin.
Ey mevlam, ey Eba Abdullah! Senin haremini amaçladım ve senin türbene geldim. Allah’tan senin onun yanındaki makamının ve onun indindeki mevkiinin hakkı için Muhammed ve Ehlibeyti’ne rahmet etmesini ve beni dünya ve ahirette sizinle birlikte etmesini niyaz ediyorum.
Sonra mezarın baş tarafında iki rekat ziyaret namazı kılınır sonra şöyle denir:
اللَّهُمَّ إِنِّي صَلَّيْتُ وَرَكَعْتُ وَسَجَدْتُ لَكَ وَحْدَكَ لا شَرِيك لك، لأَنَّ الصَّلَاةَ وَالرُّكُوعَ وَالسُّجُودَ لَا تَكُونُ إِلَّا لَكَ، لِأَنَّكَ أَنْتَ اللهُ، لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ وَأَبْلِغْهُم.
عَنِّى أَفْضَلَ السَّلَامِ وَالتَّحِيَّةِ، وَارْدُدْ عَلَيَّ مِنْهُمُ السَّلَامَ.
اللَّهُمَّ وَهَاتَانِ الرَّكْعَتَانِ هَدِيَّةٌ مِنِّي إِلَى مَوْلَايَ الْحُسَيْنِ بْنِ عَلِيَّ عَلَيْهِمَا السَّلَامُ اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَيْهِ، وَتَقَبَّلْ مِنِّي وَأَجُرْنِي عَلَى ذَلِكَ بِأَفْضَلِ أَمَلِي وَرَجَائِي فِيكَ وَفِي وَلِيْكَ يَا وَلِيُّ الْمُؤْمِنِينَ.
Türkçe Anlamı
Allah’ım! Ben, tek ve ortağı olmayan sana namaz kıldım, rüku ve secde yaptım, çünkü namaz, rüku ve secde senden başkasına olmaz, çünkü sen Allah’sın ve senden başka mabud yoktur. Allah’ım! Muhammed ve Ehlibeyti’ne rahmet eyle, onlara benden en üstün selam ve selametlik ulaştır ve bana da onlardan selamın cevabını çevir.
Allah’ım! Bu iki rekat – namaz – benim mevlam Hüseyin b. Ali’ye – Allah’ın selamı onların üzerine olsun- hediyemdir. Allah’ım! Muhammed ve Hüseyin’e rahmet eyle, bu ameli benden kabul eyle ve bunun karşılığında sen ve seni dost edinen hakkında olan en üstün arzum ve ümidimce bana mükafat ver; ey müminlerin velisi.”
İMAM HÜSEYN`İN (A.S) VARİS ZİYARETİ
Yorum Yaz