İMAM HÜSEYİN (A.S)`IN ZİYARETİ

İmam Hüseyin’in (as) Ziyareti

Ziyaret öncesi: İmam Hüseyin’i (as) ziyaret etmek isteyen biri önce gusleder ve şöyle der:

بِسْمِ اللَّهِ وَبِاللَّهِ ، اللَّهُمَّ اجْعَلْهُ نُورًا وَطَهُورًا وَحِرْزًا وَشِفَاءً مِنْ كُلِّ دَاءٍ وَسُقْمٍ وَأَفَةٍ وَعَاهَةٍ، اللَّهُمَّ طَهِّرْ بِهِ قَلْبِي وَاشْرَحْ بِهِ صَدْرِي وَسَهِّلْ لِي بِهِ أَمْرِي.

Türkçe Anlamı

Allah’ın adıyla ve Allah’ın yardımıyla. Allah’ım! Bunu nur, temizlik, korunma, her derdin, hastalığın, afetin ve belanın şifası kıl. Allah’ım! Bununla kalbimi temizle ve göğsüme genişlik ver ve bununla işimi kolaylaştır.

Gusülden sonra temiz bir elbise giyilerek iki rekat namaz kılınır. Namazdan sonra duygulu ve yaşlı gözlerle ve huşu içinde hareme doğru yavaş ve vakarlı bir şekilde ilerleyerek şu zikirler okunur: “Allah-u Ekber, la ilahe illellah.” Bu zikirler haremin kapısına ulaşıncaya kadar tekrarlanır. Haremin kapısına ulaşınca şöyle denir:

اللَّهُ أَكْبَرُ كَبِيرًا، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيرًا، وَسُبْحَانَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلًا، الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي هَدَانَا لِهَذَا وَمَا كُنَّا لِنَهْتَدِيَ لَوْ لَا أَنْ هَدَانَا اللَّهُ، لَقَدْ جَاءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّ.

Türkçe Anlamı

Allah vasıflandırılmayacak kadar yücedir, çok yücedir. Hamd Allah’a mahsustur; çokça. Gece ve gündüz Allah’ı tenzih ederim. Hamd bizi buna hidayet eden Allah’a mahsustur; eğer Allah bizi hidayet etmesiydi kesinlikle hidayet olmazdık. Doğrusu Rabbimizin elçileri hak üzere gelmişlerdir.

Sonra şöyle denir;

السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا نَبِيَّ اللَّهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا خَاتَمَ النَّبِيِّينَ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْمُرْسَلِينَ. السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا حَبِيبَ اللَّهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ. السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْوَصِيِّينَ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا قَائِدِ الْغُرَ الْمُحَجَّلِينَ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَابْنَ فَاطِمَةَ سَيِّدَةِ نِسَاءِ الْعَالَمِينَ. السَّلَامُ عَلَيْكَ وَعَلَى الْأَئِمَّةِ مِنْ وُلْدِكَ، السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا وَصِيَّ أَمِيرِ الْمُؤْمِنِينَ السَّلَامُ عَلَيْكَ أَيُّهَا الصِّدِّيقُ الشَّهِيدُ السَّلَامُ عَلَيْكُمْ يَا مَلَائِكَةَ اللَّهِ الْمُقِيمِينَ فِي هَذَا الْمَقَامِ الشَّرِيفِ. السَّلَامُ عَلَيْكُمْ يَا مَلَائِكَةَ رَبِّي الْمُحْدِقِينَ بِقَبْرِ الْحُسَيْنِ عَلَيْهِ السَّلَامِ، اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ مِنّى أَبَدًا مَا بَقِيتُ وَبَقِيَ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ.

Türkçe Anlamı

Selam olsun sana ey Resulullah. Selam olsun sana ey Allah’ın Peygamberi. Selam olsun sana ey peygamberle- rin sonuncusu. Selam olsun sana ey elçilerin efendisi. Selam olsun sana ey Allah’ın habibi. Selam olsun sana ey Emîrü’l-Müminin. Selam olsun sana ey vasilerin efendisi. Selam olsun sana ey yüzü akların öncüsü. Selam olsun sana ey alemlerdeki kadınların efendisi Fatıma’nın oğlu. Selam olsun sana ve senin soyundan olan İmamlar’a. Selam olsun sana ey Emîrü’l-Müminin’in vasisi. Selam olsun sana ey şehit olan sıddık. Selam olsun size ey bu mübarek yerdeki melekler. Selam olsun size ey Hüseyin aleyhisselamın mezarının etrafını saran Rabbimin melekleri. Varolduğum sürece ve gece ile gündüz de varoldukça benden size ebediyen selam olsun.. Selam olsun sana ey vasilerin efendisi. Selam olsun sana ey yüzü akların öncüsü. Selam olsun sana ey alemlerdeki kadınların efendisi Fatıma’nın oğlu. Selam olsun sana ve senin soyundan olan İmamlar’a. Selam olsun sana ey Emîrü’l-Müminin’in vasisi. Selam olsun sana ey şehit olan sıddık. Selam olsun size ey bu mübarek yerdeki melekler. Selam olsun size ey Hüseyin aleyhisselamın mezarının etrafını saran Rabbimin melekleri. Varolduğum sürece ve gece ile gündüz de varoldukça benden size ebediyen selam olsun.

Daha sonra şöyle denir;

السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا أَبَا عَبْدِ اللهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَابْنَ رَسُولِ اللَّهِ، السَّلَامُ عَلَيْكَ يَابْنَ أَمِيرِ الْمُؤْمِنِينَ عَبْدُكَ وَابْنُ عَبْدِكَ وَابْنُ امَتِكَ الْمُقِرُّ بِالرِّقِ وَالتَّارِكُ لِلْخِلَافِ عَلَيْكُمْ وَالْمُوَالَى لِوَلِيَكُمْ وَالْمُعَادِى لِعَدُوِّكُمْ، قَصَدَ حَرَمَكَ وَاسْتَجَارَ بِمَشْهَدِكَ، وَتَقَرَّبَ إِلَيْكَ بِقَصْدِكَ.

السلام الْمُحَ الله امیر الس الت

ادْخُلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ، أَدْخُلُ يَا نَبِيَّ اللَّهِ، أَدْخُلُ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ، أَدْخُلُ يَا سَيِّدَ الْوَصِيِّينَ، أَدْخُلُ يَا فَاطِمَةَ سَيِّدَةَ نِسَاءِ الْعَالَمِينَ، أَدْخُلُ يَا مَوْلَايَ يَا أَبَا عَبْدِ اللَّهِ، أَدْخُلُ يَا مَوْلَايَ يَابْنَ رَسُولِ اللَّهِ.

Türkçe Anlamı

Selam olsun sana ey Eba Abdullah. Selam olsun sana ey Resulullah’ın oğlu. Selam olsun sana ey Emirü’l- Müminin’in oğlu! Köleliğini itiraf eden ve size muhalefeti terk eden, sizin dostunuza dost ve düşmanınıza düşman olan kölen, kölenin oğlu, cariyenin oğlu senin haremini amaçlamış, türbene sığınmış, seni amaçlayarak sana yaklaşmıştır.

Girebilir miyim ey Resulullah?! Girebilir miyim ey Allah’ın Peygamberi?! Girebilir miyim ey Emîrü’l-Müminin?! Girebilir miyim ey vasilerin efendisi?! Girebilir miyim ey alemlerdeki kadınların efendisi Fatıma?! Girebilir miyim ey mevlam, ey Eba Abdullah?! Girebilir miyim ey mevlam, ey Resulullah’ın oğlu?!

Kalbi huşu içerisinde ve gözlerinin ağlar olması izin verildiğini gösterir. O halde içeri girilerek şöyle denir.

الْحَمْدُ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْأَحَدِ الْفَرْدِ الصَّمَدِ الَّذِي هَدَانِي لِوِلَا يَتِكَ،
وَخَصَّنِي بِزِيَارَتِكَ، وَسَهَّلَ لِي قَصْدَكَ.

Türkçe Anlamı

Hamd, beni senin velayetine hidayet eden, beni senin ziyaretine has kılan ve sana yönelmeyi bana kolaylaştıran bir, tek, yalnız, ihtiyaçsız Allah’a mahsustur.

Sonra kubbenin altına gidilerek baş tarafta mezarın hizasında durulur ve “Varis Ziyareti” okunur.

 

 

etiketlerETİKETLER
Üzgünüm, bu içerik için hiç etiket bulunmuyor.
okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI

Sıradaki içerik:

İMAM HÜSEYİN (A.S)`IN ZİYARETİ