Cabir, İmam Muhammed Bakır’dan (a.s) İmam Zeynelabidin’in (a.s) Hz. Ali’nin (a.s) mezarının baş ucunda durarak ağladığını ve şöyle dediğini nakleder:
السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا أَمِينَ اللَّهِ فِي أَرْضِهِ وَحُجَّتَهُ عَلَى عِبَادِهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ أَشْهَدُ أَنَّكَ جَاهَدْتَ فِي اللَّهِ حَقَّ جِهَادِهِ وَعَمِلْتَ بِكِتَابِهِ وَاتَّبَعْتَ سُنَنَ نَبِيِّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَالِهِ حَتَّى دَعَاكَ اللَّهُ إِلَى جِوَارِهِ فَقَبَضَكَ إِلَيْهِ بِاخْتِيَارِهِ وَالْزَمَ أَعْدَائِكَ الْحُجَّةَ مَعَ مَا لَكَ مِنَ الْحُجَجِ الْبَالِغَةِ عَلَى جَمِيعِ خَلْقِهِ. اللَّهُمَّ فَاجْعَلْ نَفْسِي مُطْمَئِنَّةٌ بِقَدَرِكَ رَاضِيَةً بِقَضَائِكَ مُولَعَةٌ بِذِكْرِكَ وَدُعَائِكَ مُحِبَّةٌ لِصَفْوَةِ أَوْلِيَاتِكَ مَحْبُوبَةً فِي أَرْضِكَ وَسَمَائِكَ صَابِرَةً عَلَى نُزُولِ بَلَائِكَ شَاكِرَةً لِفَوَاضِلِ نَعْمَائِكَ ذَاكِرَةً لِسَوَابِغِ الْآئِكَ مُشْتَاقَةً إِلَى فَرْحَةِ لِقَائِكَ مُتَزَوَّدَةُ التَّقْوَى
لِيَوْمِ جَزَائِكَ مُسْتَنَّةٌ بِسُنَنِ أَوْلِيَائِكَ مُفَارِقَةً لِأَخْلَاقِ أَعْدَائِكَ
مَشْغُولَةً عَنِ الدُّنْيَا بِحَمْدِكَ وَتَنَ ائِكَ.
Türkçe Anlamı:
Selam olsun sana ey Allah’ın yeryüzündeki emini ve kullarına hücceti! Selam olsun sana ey Emîrü’l-Müminin! Şehadet ederim ki sen Allah yolunda hakkıyla cihad ettin, O’nun kitabıyla amel ettin, onun Peygamberi’nin -Allah’ın rahmeti onun ve Ehlibeyti’nin üzerine olsun- sünnetini izledin; nihayet Allah seni kendi yanına çağırdı ve kendi iradesiyle senin ruhunu aldı ve sende bütün mahlukatı için yeterli hüccet varken senin düşmanlarına hücceti gerekli kıldı.
Allah’ım! Nefsimi senin kaderine emin, kazana razı, zikrine hırslı kıl; seçkin evliyanı seven, yerinde ve göğünde sevilen, belanın inmesine sabreden, artan aşikâr nimetlerine şükreden, gizli nimetlerini anan, seni mülakat etmenin sevincine iştiyakı olan, kıyamet günü için takva azık edinen, evliyanın gidişatlarını kendine gidişat edinen, düşmanlarının ahlakından ayrılan, dünyadan koparak sana hamd ve senayla meşgul olan bir kişi eyle.
Daha sonra yüzünü İmam Ali’nin (a.s) kabrine koyarak şöyle devam etti:
اللَّهُمَّ إِنَّ قُلُوبَ الْمُخْبِتِينَ إِلَيْكَ وَالِهَةٌ وَسُبُلَ الرَّاغِبِينَ إِلَيْكَ شَارِعَةٌ وَأَعْلَامَ الْقَاصِدِينَ إِلَيْكَ وَاضِحَةٌ وَأَفْئِدَةَ الْعَارِفِينَ مِنْكَ فَازِعَةٌ وَأَصْوَاتَ الدَّاعِينَ إِلَيْكَ صَاعِدَةٌ وَأَبْوَابَ الْإِجَابَةِ لَهُمْ
مُفَتَّحَةٌ وَدَعْوَةَ مَنْ نَاجَاكَ مُسْتَجَابَةٌ وَتَوْبَةَ مَنْ أَتَابَ إِلَيْكَ
مَقْبُولَةً وَعَبْرَةَ مَنْ بَكَى مِنْ خَوْفِكَ مَرْحُومَةٌ وَالْإِغَاثَهُ لِمَن اسْتَغَاثَ بِكَ مَوْجُودةٌ وَالْإِعَانَةَ لِمَنِ اسْتَعَانَ بِكَ مَبْذُولَةٌ
وَعِدَاتِكَ لِعِبَادِكَ مُنْجَزَةٌ وَزَلَلَ مَنِ اسْتَقَالَكَ مُقَالَةٌ وَأَعْمَالَ الْعَامِلِينَ لَدَيْكَ مَحْفُوظَةٌ وَأَرْزَاقَكَ إِلَى الْخَلَائِقِ مِنْ لَدُنْكَ نَازِلَةٌ وَعَوَائِدَ الْمَزِيدِ إِلَيْهِمْ وَاصِلَةٌ وَذُنُوبَ الْمُسْتَغْفِرِينَ مَغْفُورَةٌ وَحَوَائِجَ خَلْقِكَ عِنْدَكَ مَقْضِيَّةٌ وَجَوَائِزَ السَّائِلِينَ عِنْدَكَ مُوَفَّرَةٌ وَعَوائِدَ الْمَزِيدِ مُتَوَاتِرَةٌ وَمَوَائِدَ الْمُسْتَطْعِمِينَ مُعَدَّةٌ وَمَنَاهِلَ الظُّمَاءِ مُتْرَعَةٌ.
اللَّهُمَّ فَاسْتَجِبْ دُعَائِي وَاقْبَلْ تَنَائِي وَاجْمَعْ بَيْنِي وَبَيْنَ أَوْلِيَائِي بِحَقِّ مُحَمَّدٍ وَعَلِيّ وَفَاطِمَةَ وَالْحَسَنِ وَالْحُسَيْنِ إِنَّكَ وَلِيُّ نَعْمَائِي وَمُنْتَهَى مُنَايَ وَغَايَةُ رَجَائِي فِي مُنْقَلَبِي وَمَثْوَايَ.
Türkçe Anlamı:
Allah’ım! Gerçekten huşu edenlerin kalbi sana aşklarından dolayı şaşkındır, sana rağbet edenlerin yolları açıktır, seni isteyenlerin nişaneleri bellidir, ariflerin gönülleri senden korku içindedir, dua edenlerin sesleri sana doğru yükselmektedir, onların dualarına icabet kapıları açıktır, seninle münacat edenlerin duası kabuldür, sana dönenin tövbesi kabuldür, senin korkundan ağlayanın gözyaşına merhamet edilmiştir, senden medet isteyene imdadın hazırdır, senden yardım isteyene yardımın bahşedilmiştir, kullarına vaatleringerçekleşmiştir, sana yönelenin sürçmeleri bağışlanır, amel edenlerin amelleri senin yanında mahfuzdur, yaratıklarına kendi yanından rızıkların inmektedir, onlara artan bağışların ulaşmaktadır, bağışlanma dileyenlerin günahları bağışlanır, yaratıklarının hacetleri senin yanında reva görür, isteyenlere kendi yanından bağışların boldur, bol ihsanın süreklidir, sofraların senden ihsan isteyenlere hazırdır ve lütuf kaynakların susuzlara suyu boldur.
Allah’ım! Duamı icabet et, övgümü kabul et, benimle evliyanı bir arada topla; Muhammed’in, Ali’nin, Fatıma’nın, Hasan’ın ve Hüseyin’in hürmetine duamı kabul et, sen dünya ve ahirette nimetlerimin velisisin, arzularımın amacısın, ümitlerimin nihayetisin.
“Kâmilu’z-Ziyarat ” kitabında daha sonra şunlar ilave edilmiştir:
أَنْتَ اِلهى وَسَيِّدِى وَمَوْلَايَ اغْفِرْ لِأَوْلِيَائِنَا وَكُفَّ عَنَّا أَعْدَاتَنَا وَاشْغَلْهُمْ عَنْ أَذَانَا وَأَظْهِرْ كَلِمَةَ الْحَقِّ وَاجْعَلْهَا الْعُلْيَا وَأَدْحِضْ
كَلِمَةَ الْبَاطِلَ وَاجْعَلْهَا السُّفْلَى إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ.
Anlamı: Sen benim ilâhımsın, efendimsin, mevlamsın. Dostlarımızı bağışla, düşmanlarımızı bizden defet, onların bize eziyet etmesini önle, hak sözü açığa çıkar ve onu yücelt, batıl sözün kökünü kazı ve onu alçalt, doğrusu senin her şeye gücün yeter.
Eminullah Ziyaretini Okumanın Sevabı
İmam Muhammed Bakır Allah’ın selamı ona olsun şöyle buyurdu:
“Kim bu ziyareti Emirü’l-Müminin Ali’nin (a.s) veya Ehlibeyt İmamları’nın birinin mezarının yanı başında okursa Allah Teala onun bu dua ve ziyaretini nurdan bir mektupla yükseltir ve onu Hz. Muhammed’in -Allah’ın rahmetı onun ve Ehlibeyti’nin üzerine olsun- mührüyle mühürler, İmam Mehdi’ye (a.f) teslim edilinceye kadar onu korur ve bunu okuyan kişi müjdelenir, selamlarır ve ona lütfedilir; inşallah.”
Not: Bu ziyaret her yerde ve her zaman okunması müstehap olduğu gibi Gadir-i Hum bayramında ve bütün Ehlibeyt İmamları’nın türbelerinde okunması özellikle istenilmiştir.
Yorum Yaz