Akıl ve Vicdan bakış açısı ile Namaz

razavi313.com

Müslümanların bir birilerinin üzerinde hakları vardır. Aynı zamanda insani hakları da vardır. İnsani kanunlardan biri iyilikler ve muhabbet karşılığında teşekkürdür. Hatta müslüman olmasak da, insanların iyiliklerine göre teşekkür etmeliiz. Bu hak bütün insanlara aitdir.

İyilik ne kadar büyük olursa, teşekkür de o kadar büyük olmalıdır.

Bizim üzerimizde Allahtan daha çok kimin hakkı var ?!

Çünkü Onun bize verdiği nimetler sonsuz ve O özü azametli ve feyyaz varlıktır. Allah bizi bir zerre`den yarattı. Sonra ihtiyaç duyduklarımızı (nur, hararet, mekan, hava, su, uzuvlar, meyiller, kuvvet, geniş doğa, bitkiler, hayvanlar, düşünce, akıl, muhabbet, iman ve.b) hazırladı. Bizi terbiye etmek için elçilerini gönderdi, saadetverici hükümler verdi. Helali-haramı belirledi. Manevi ve maddi hayatımızı kamillik vasıtaları temin etti. Gelişimimiz, dünya ve ahiret saadetimiz için bütün vasıtaları hazırladı. Bize Allahdan daha çok iyilik eden var mı ki, hakkını almaya Allahdan daha çok layık olsun ?!

Sa`di diyor:

“Alınan her bir nefes hayata yardımçıdır. Verdiğimiz olan nefes ise zatımızı rahatlatıyor. Demek ki, her bir nefesde iki nimet vardır ve her nimet`e bir şükür vaciptir”.

O bizi peygamberlerin ve ma`sumların hidayeti ile temin etmiştir. Dünyayı insan için kontrol eden de Odur. İnsana doğanın bahşişlerinden nasibini alması ve dünyanın sırlarını keşfedip kendi hayatında kullana bilmesi için insana kudret verdi.

Yapraklar ve bitkilerin fotosentez yapması, yağmur damlalarının hayavı temizlemesi, büyük balıkların ölmüş balıkları deniz kokmasın diye yemesi gibi sayamayacağımız kadar örnekler yaza biliriz.

Dudağımız yumuşak olmasaydı konuşamazdık. Eğer göz yaşlarımız tuzlu olmasaydı, yağ tabakasından yaratılmış gözler bozulurdu. Yer çekimi olmasaydı, güneş bize yakın olsaydı, doğumdan sonra emmeyi beceremeseydik, anne babanın muhabbeti olmasaydı ve… yaşaya bilirdik mi?

Eğer bu nimetlerin milyonda birini birisi bize verseydi, hayatımız boyunca ona borçlu olmaz mıydık?

İnsani ve vicdani vazifelerimiz talep ediyor ki, Allaha nimetlerine göre teşekkür edelim ve bu sınırsız iyilik için şükür edip namaz kılalım. Ona ibadet edelim.

Bizi O yaratmış, biz de Ona ibadet ve bendelik edelim, doğu`nun ve batı`nın kulu olmayalım.

Namaz Allaha teşekkürdür. Her bir akıllı ve vicdanlı insan namazın zaruriliyini anlıyor. Kabul ediyor.

Köpek ona verilmiş kemik için kuyruğunu kıpırdatarak teşekkür ediyor, eve gelen yabancılara saldırıyor. İnsan bu kadar ilahi nimetlere itinasızlık yapıp, namaz şeklinde oluşmuş teşekkür ruhiyesinden faydalanmıyorsa, onun kıymet bilmesi köpekten de az olmuyor mu…?

ETİKETLER